MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

NAMAZ’DA SEHV (YANILMA)

<< 745 >>

5- Birinci Oturuşu Unutup Kalkarak Doğrulan Oturduğu Yere Geri Dönmez

 

1- Abdullah b. Buhayne

 

- - (-)

5748 (1)- İbn Buhayne der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazının ikinci rekatında oturmayı unutup kalkınca, namazı bitirdi ve selam vermeden önce iki secde yapıp selam vererek namazı bitirdi."

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Buhari (1225) ve Müslim (570) rivayet ettiler.

 

 

 

5749 (2)- İbn Buhayne der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize zannedersem ikindi namazını kıldırırken ikinci rekatta oturmayı unutup kalktı. Bunun üzerine selam vermeden önce iki secde yaptı."

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

5750 (3)- İbn Buhayne der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize namaz kıldırırken ikinci rekatta oturmayıp kalkınca, cemaat ta onunla kalktı. Namazın sonunda selam vermesini beklerken o tekbir getirip oturduğu yerde iki secde yaptıktan sonra selam verdi."

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Bu kanalla Miilik (1/96), ŞafiI (1/120), Buhari (1224), Müslim (570), Ebu Davud (1034) ve Nesai (3/19) rivayet ettiler.

 

 

 

5751 (4)- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından Abdullah b. Buhayne'nin bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerine iki rekat kıldırdıktan sonra oturmayıp kalkınca, cemaat ta onunla kalktı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diğer iki rekatı kıldıktan sonra, cemaat selam vermesini beklerken, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tekbir getirip secdeye gitti, sonra bir daha tekbir getirip yine secdeye gitti, sonra selam verdi.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

5752 (5)- Abdullah b. Buhayne el-Esedi -İbn Bekr rivayetine göre: Abdulmuttalib oğullarının anlaşmalısı el-Ezdi- bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazını kılarken oturması gereken yerde kalkınca, namazın sonunda selam vermeden önce oturduğu yerde iki secde yaptı ve her secdede tekbir getirdi. Cemaat ta unutulan oturuş yerine o (yanılma) secdeleri(ni) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber yaptılar.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

5753 (6)- Abdulmuttalib oğullarının anlaşmalısı olan Abdullah b. Buhayne el-Ezdi der ki: "Resulullah Üallallahu aleyhi vesellem) bize iki rekat kıldırdıktan sonra oturması gerektiği halde kalktı. Cemaat ta onunla beraber kalktı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirince selam vermeden önce iki secde yaptıktan sonra selam verdi."

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

5754 (7)- Abdullah b. Buhayne der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle veya ikindi namazının ikinci rekatında oturması gerektiği halde kalktı. Bunun üzerine namazı bitirince selam vermeden önce iki secde yaptı."

 

 

 

2- Muaviye b. Ebi Süfyan

 

- - (-)

5755 (1)- Hz. Osman'ın azatlısı Muhammed b. Yusuf, babası Yusuf'tan bildiriyor: Muaviye b. Ebi Süfyan kendilerine namaz kıldırırken oturması gereken yerde kalkınca, cemaat: "Sübhanallah!" dedi, ama Muaviye geri dönmeyip kıyama devam etti, namazı tamamlayınca da selam vermeden önce oturduğu yerde iki secde yaptı. Sonra minberde oturup şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Kim namazda bir şey unutursa, bu secdeler gibi iki secde yapsın'' buyurduğunu duydum.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Nesai (3/33) rivayet etti.

 

 

 

5756 (2)- Muaviye b. Ebi Süfyan'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim namazda bir şey unutursa, bu secdeler gibi iki secde yapsın'' buyurdu.

 

[Hasen]

 

 

 

3- Muğire b. Şu'be (r.a.)

 

- - (-)

5757 (1)- Ziyad b, İlaka der ki: Muğire b, Şu'be bize namaz kıldırırken ikinci rekatta oturmadan kalktı. Cemaat: "Sübhanallah!" deyince, Muğire onlara kalkmaları için işaret etti. Namazı bitirince de selam verdikten sonra iki secde yaptı ve sonra: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize böyle yaptı" dedi.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (1037) ve Tirmizi (365) rivayet ettiler.

 

 

 

5758 (2)- Şa'bi'nin bildirdiğine göre Muğire b. Şu'be ikinci rekatta oturmayıp kalkınca cemaat: "Sübhanallah!" dedi, ama Muğire oturmadı. Namazı bitirince de selam verdikten sonra iki secde yaptı, sonra da: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de böyle yaptı" dedi.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (20/987) rivayet etti.

 

 

 

5759 (3)- Muğire b. Şu'be der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize namaz kıldırırken ikinci rekatta oturmayıp kalkınca: "Sübhanallah!" dedik, ama Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza devam etti. Namazı bitirince de iki sehiv secdesi yaptı. Bir defasında da şöyle dedi:

"Arkadakiler ''Sübhanallah!'' deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkmaları için işaret etti."

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Değişik kanallarla Muğire'den Buhari, salat 3/92 (224), Müslim 1/399 (570), Ebu Davud, salat 1/271 (1034), Tirmizi, salat 2/235 (391), Nesai, sehv 3/19 (1222) ve İbn Mace 1/381 (1208) rivayet ettiler.

 

 

 

5760 (4)- Muğire b. Şu'be der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize öğle veya ikindi namazını kıldırırken (oturacağı yerde) kalkınca: "Sübhanallah!" dedik. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sübhanallah'' diyerek eliyle kalkmamız için işaret etti ve biz de kalktık. Namazı bitirince de iki secde yaptıktan sonra şöyle buyurdu: ''Sizden biri tam doğrulmadan hatırlarsa, tekrar otursun. Eğer tam doğrulmuşsa artık oturmasın.''

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (1036) ve İbn Mace (1208) rivayet ettiler.

5653 (1)'de geçmişti.

 

 

 

5761 (5)- Muğire b. Şu'be'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Sizden biri tam doğrulmadan hatırlarsa, tekrar otursun. Eğer tam doğrulmuşsa artık oturmasın ve iki sehiv secdesi yapsın. ''

 

[Hasen]

 

5653 CL), de geçmişti.

 

 

 

5762 (6)- Kays b. Ebi Hazım'ın bildirdiğine göre Muğire b. Şu'be ikinci rekatta kalkınca cemaat: "Sübhanallah!" dedi. Gördüğüm kadarıyla Muğire de: "Sübhanallah!" deyip namazına devam etti ve selam verdikten sonra iki secde yaptı. Sonra da: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile böyle yaptık" dedi. Ravi, Muğire'nin "Sübhanallah" deyip demediğinden emin değildir.

 

[Zayıf]